08 Kasım 2010 Pazartesi
aercan@bursahakimiyet.com.tr
Yunan ordusu, Anadolu içlerine doğru ilerlemektedir.
1921 yazında Eskişehir’i de ele geçirmiştir.
Mustafa Kemal Paşa, ordumuzu planlı bir şekilde Sakarya Nehri gerisine çekmektedir.
Temmuz 1921’de Yunan ordusu Eskişehir’den çıkmış, doğuya doğru ilerlemektedir.
Durum çok kritiktir.
Ankara’da herkes huzursuzdur.
Kayseri’ye doğru göç başlamıştır.
23 Ağustos ve 13 Eylül 1921 Sakarya Savaşı’yla yirmi iki gün süren var oluşla yok oluş mücadelesi vardır.
Yarbay Nazım, 14 Temmuz 1921 günü, bir taraftan 1800 m yüksekliğindeki Yumruçal ve Nasuhçal tepelerini savunma hattı olarak hazırlamaktadır ertesi günü şehit olacağını düşünmeden…
Diğer tarafta yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelen 250’den fazla erkek ve kadın öğretmen bir araya gelmiş, çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alması için savaşmaktadır.
Mustafa Kemal, cepheden gelerek kongreyi açmış, öğretmenlerin tek tek elini sıkmış, açış konuşmasını yapmıştır. (Akyüz,1997)
İşte böylesine hassas ve kritik günlerin yaşandığı bir dönemde, barış dönemindeymişçesine 15-21 Temmuz (1921) tarihleri arasında Mustafa Kemal Atatürk, I. Maarif Kongresi’ni toplamıştır.
Türk öğretmen temsilcilerini bir araya getirmiştir.
Kimler yoktur ki bu kongrede; Ziya Gökalp Bey, Köprülü Zade Fuat Bey, kongrenin muharriri Yakup Kadri Bey, Bursa’dan İsmail Hakkı Bey…
Cumhuriyet döneminin eğitimine temel oluşturacak kararları alırlar.
Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlığımızı kazanma mücadelesini verdiğimiz, İstiklâl Savaşı’nın en kritik günlerinde bir yandan cumhuriyetimizi kurma çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan millî eğitim sistemimizin esaslarını belirleme çalışmalarına yönelmiştir.
1921 yılında Ankara’da toplanan 1. Maarif Kongresi’nin eğitim tarihimiz içinde bundan dolayı önemli bir yeri vardır.
Bu kongre; okul ve öğrenci mevcudunu tespit etmek, bu konuda yapılması gereken çalışmaları belirlemek ve eğitime millî bir yön vermek amacıyla toplanmıştır.
Eğitim tarihimizde bir dönemin başlangıcı olarak görülmesi gereken bu kongrede Atatürk, eğitim, bilim ve kültür alanındaki düşüncelerini, yapılacak inkılapların esaslarını, öğretmenler için neler düşündüğünü ve onlardan neler beklediğini anlatan tarihî bir konuşma yapmıştır.
Bu yüzden, 10 Kasım’lar nereden nereye geldiğimizi anlama, bizi bugünlere taşıyan isimsiz, kahraman öğretmenlerimizi, düşünenlerimizi, askerlerimizi, yoktan var olmayı başarmış halkımızı Atatürk’ün nezdinde anma ve onlara şükranlarımızı sunma günüdür.
1921 yazında Eskişehir’i de ele geçirmiştir.
Mustafa Kemal Paşa, ordumuzu planlı bir şekilde Sakarya Nehri gerisine çekmektedir.
Temmuz 1921’de Yunan ordusu Eskişehir’den çıkmış, doğuya doğru ilerlemektedir.
Durum çok kritiktir.
Ankara’da herkes huzursuzdur.
Kayseri’ye doğru göç başlamıştır.
23 Ağustos ve 13 Eylül 1921 Sakarya Savaşı’yla yirmi iki gün süren var oluşla yok oluş mücadelesi vardır.
Yarbay Nazım, 14 Temmuz 1921 günü, bir taraftan 1800 m yüksekliğindeki Yumruçal ve Nasuhçal tepelerini savunma hattı olarak hazırlamaktadır ertesi günü şehit olacağını düşünmeden…
Diğer tarafta yurdun dört bir yanından Ankara’ya gelen 250’den fazla erkek ve kadın öğretmen bir araya gelmiş, çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alması için savaşmaktadır.
Mustafa Kemal, cepheden gelerek kongreyi açmış, öğretmenlerin tek tek elini sıkmış, açış konuşmasını yapmıştır. (Akyüz,1997)
İşte böylesine hassas ve kritik günlerin yaşandığı bir dönemde, barış dönemindeymişçesine 15-21 Temmuz (1921) tarihleri arasında Mustafa Kemal Atatürk, I. Maarif Kongresi’ni toplamıştır.
Türk öğretmen temsilcilerini bir araya getirmiştir.
Kimler yoktur ki bu kongrede; Ziya Gökalp Bey, Köprülü Zade Fuat Bey, kongrenin muharriri Yakup Kadri Bey, Bursa’dan İsmail Hakkı Bey…
Cumhuriyet döneminin eğitimine temel oluşturacak kararları alırlar.
Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlığımızı kazanma mücadelesini verdiğimiz, İstiklâl Savaşı’nın en kritik günlerinde bir yandan cumhuriyetimizi kurma çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan millî eğitim sistemimizin esaslarını belirleme çalışmalarına yönelmiştir.
1921 yılında Ankara’da toplanan 1. Maarif Kongresi’nin eğitim tarihimiz içinde bundan dolayı önemli bir yeri vardır.
Bu kongre; okul ve öğrenci mevcudunu tespit etmek, bu konuda yapılması gereken çalışmaları belirlemek ve eğitime millî bir yön vermek amacıyla toplanmıştır.
Eğitim tarihimizde bir dönemin başlangıcı olarak görülmesi gereken bu kongrede Atatürk, eğitim, bilim ve kültür alanındaki düşüncelerini, yapılacak inkılapların esaslarını, öğretmenler için neler düşündüğünü ve onlardan neler beklediğini anlatan tarihî bir konuşma yapmıştır.
Bu yüzden, 10 Kasım’lar nereden nereye geldiğimizi anlama, bizi bugünlere taşıyan isimsiz, kahraman öğretmenlerimizi, düşünenlerimizi, askerlerimizi, yoktan var olmayı başarmış halkımızı Atatürk’ün nezdinde anma ve onlara şükranlarımızı sunma günüdür.
Orjinal Kaynak: http://www.bursahakimiyet.com.tr/1921%e2%80%99den-2010%e2%80%99a%2c-1--Maarif-Kongresi%e2%80%99nden-18--Milli-E%c4%9fitim-%c5%9euras%c4%b1%e2%80%99na.aspx?mid=7165#ixzz14ihbMk4g