Atatürk’ü analım ve anlayalım

Sosyal Paylaşım |

09 Kasım 2009 Pazartesi

aercan@bursahakimiyet.com.tr

Gelişimle gelen değişim, bireysel olarak insanları, toplumsal olarak aynı ülke sınırları içinde yaşayan kitleleri etkiler, gerek düşünce dünyası gerekse hayata bakışı, değişen zamanla çağın koşullarına uygun olur. Doğal olan da budur. Tıpkı mevsimlerin değişmesi, yerkürenin soğuması, küresel ısınmanın oluşması… gibi Osmanlı İmparatorluğu da gelişim, değişim sürecini yaşamış; bitti denilen anda küllerinden yeniden genç bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti olarak doğmuştur. Bazen önemli olaylar, önemli günlerin doğmasına neden olur. Cumhuriyetin ilk yıllarında olmayan 10 Kasım, Atatürk’ün sonsuz yaşama geçişinden sonra ulusumuzun yaşamında çok önemli bir gün olmuş, bugün de aynı önemini sürdürmektedir. Kendi çocukluğumu, ilkokul yıllarımı anımsadığımda aklımda kalanların, sınıfta gün boyunca nedenini bilmediğim, herkes yapıyor diye yaptığım davranışlar oluyor. Ne zaman lise yıllarımda, liseyi öğretmen okulunda yatılı okuma şansını yakalamış biri olarak, bu önemli günün anlamını anlamamı sağlayan öğretmenlerim, yöneticilerim kendi hazırladığımız etkinlikler, sunumlar, programlar için beni görevlendirdi, sorumluluk almaya başladım; işte o zaman okuyup araştırdıkça anlamaya da başladığımı gördüm. Onun içindir ki meslek yaşamım boyunca bu günü Atamızı anlamak için bir fırsat olarak görüp O’nu anlama çalışmalarımı öğrencilerimle birlikte sürdürdüm. Onun içindir ki çalıştığım okullarda aceleye getirilmişliği hemen belli olan bahçede, ayak üstü, birkaç öğrencinin okuduğu şiirle bir iki konuşmadan ibaret törenleri kabullenemedim, Oratoryolarla, drama çalışmalarıyla çok sayıda öğrencimin katıldığı programlar hazırladım. Bu programlarda, herkes küçük de olsa görev alsın, bu sayede o heyecanı yaşasın, okul yıllarına ait anılarını oluştururken O’nu da tanısın istedim, O’nu tanıdıkça ülkemi, insanımı, geleneklerimi, tarihimi, geçmişimizi, sanatımızı, sporumuzu, geleceğimi… dünyaya, yaşama, insana dair ne varsa onu tanımaya başladığımı gördüğüm için öğrencilerim de görsün istedim. Annemi, babamı, diğer aile büyüklerimi andığım onlara özel günler benim için ne kadar kutsal ve önemliyse Milli Mücadele’yle insanlık yararına hizmet etmiş, insanı insanlaştırmış, ahlaki ve manevi değerlerimizin kurtuluşunu sağlamış Atatürk ve bu ülkeye hizmet etmiş büyüklerimiz Türkiye ailesinin atalarıdır, kutsaldır, önemlidir. Onu tanımak, anlamak için yapılan her çalışma, atılan her adım kendimizi tanımaktır. Öğrenciysek yaptıklarımızı, öğretmen ya da yöneticiysek çalışmalarımızı gözden geçirme imkanını verir bize. Ağır bedeller ödeyerek sahip olduğumuz ülkemiz için neler yaptık, daha neler yapmalıyız sorularını kendimize sorma fırsatını bulurken; ülkemiz, insanlık için daha güzel, başarılı, verimli çalışma gücünü de buluruz içimizde. “Seni görmek demenin behemehal yüzünü görmek demek olmadığını” biliyoruz Atatürküm. Senin çalışmalarını, ilkelerini, devrimlerini yurdumuzun geleceği için yaktığın ışıkla aydınlanan yollarımızı, çalışmalarımızla daha çok aydınlatarak bizden sonraki evlatlarımıza bırakacağız. Tıpkı senin gibi, yurdumun dört bir köşesindeki bu topraklar uğruna mücadele etmiş binlerce şehidimiz, gazimiz gibi. Hepinizin ruhu şad olsun.