09 Şubat 2009 Pazartesi |
aercan@bursahakimiyet.com.tr |
Okul yaşamının en vazgeçilmez unsuru öğrencilerdir. Onlar yoksa öğretmen, okul, veli, eğitim- öğretim sistemini oluşturan hiçbir kavramın önemi yoktur. Bunlar, öğrenci için vardır; ama öğrenme ile ilgili gerekli alt yapının temelleri evde atılır. Onun içindir ki veli olmanın önemini vurguladım hep. Şu da bir gerçek ki günümüz velileri elinden geldiği kadar çocuğuna iyi bir eğitim aldırmak için didiniyor. Peki öğrenciler bu konuda ne yapıyor? Öğretmenlik yaşamım boyunca pek çok öğrencim oldu. Hepsinin derslere ilgisi farklıydı. Kimi, sınıfta öğretmeni çok iyi dinleyip konuyu yerinde öğrenirken, kimi de sınıfta dersle ilgili olmayan konularda arkadaşının anlattıklarını dinlemeyi tercih ediyordu. Sınav günü geldiğinde akşam oturup sınava hazırlanmak gibi çok yanlış bir öğrenme çabası içine giriyordu. Haftalar boyu en az kırkar dakikalık derslerde anlatılan konuyu bir gecede öğrenmek çabasında olmak kadar yanlış bir öğrenme metodu olamaz. İlkokulda kendini pek belli etmeyen bu tutum, ortaokulda yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor, lisede artık yerleşmiş bir hal alıyor. Bunun için ilkokul sıraları öğrenim hayatının en önemli dönemidir. Sevgili öğrencilerim, amacım size öğüt vermek değil; ama bunca yıllık birikimlerimdeki yanlış ve doğruları sizlerle paylaşarak sizlerin bu doğrulardan yararlanmanızı sağlamak. "Öğrencinin hazır olduğu yerde öğretmen ortaya çıkar" anlayışından hareketle önce kendinizi öğrenmeye hazır hissetmeniz çok önemli. İlkokulun son iki yılında başlayıp lise son sınıfa kadar devam eden süreçte ders çeşitliliğinin artmasına rağmen her zaman öğrenme isteği taşımanızda yarar var. "Öğretmeninizi bulduğunuzda, ondan bir şeyler öğrenmek için elinizden geleni yapın." Sadece ilgi duyduğunuz, sevdiğiniz, istediğiniz konu ya da derslerde değil; ilgi duymadığınız, sevmediğiniz… ama mecbur olduğunuz konular ve dersler için de öğretmenlerinizden yararlanmak ve öğrenme çabası içinde olmanız başarının temelini oluşturur. Zaten yaşamımızda da her zaman istediğimizi yapmak, sevdiğimiz kişilerle çalışmak, kendimizi iyi hissettiğimiz yerlerde bulunmak gibi bir lüksümüzün olmadığını biliyoruz. İşte yaşama dair bu gibi gerçeklere kendimizi alıştırdığımız, hazırladığımız yer okuldur. Verimli bir çalışmayı nasıl yapabilirim Bu soruyu kendinize sormaya başladıysanız eğer artık "başarılı bir öğrenci" olma merdiveninin ilk basamağına ulaşmışsınız demektir. İkinci dönem notlarının daha da yükselmemesi için bir sebep yoktur. Bunun için: Öğrenmenin en temel yolu olan bireysel çalışma alışkanlığı edinelim. Bireysel çalışma yöntemi; Konunun her paragrafı veya bölümü üzerinde dikkatle durulur; anlaşılması güç olan kısımlarına özel bir çaba gösterilir. Okurken aynı zamanda elimizle "yazmak", "çizmek", "resmetmek" gibi bir "iş" yapmamız doğru olur. Böylece okuduğumuz, bize göre soyut olan konu, somutlaştırılmış olur. Örneğin bir coğrafya konusuna çalışırken, bir kağıt üzerine konunun haritası, kaba taslak - fakat temiz ve düzenli olarak-çizilir. Metin okundukça, oradaki fikirler, harita üzerine birer şekil halinde aksettirilir. Bunlarla ilgili bir açıklamaya gerek görülüyorsa onlar, kağıdın uygun bir yerine, kısa ve öz olarak tespit edilir ya da ilgili yere "*" işareti koyarak sayfa altına da açıklanabilir. Bu çalışma yöntemini diğer derslere de uyarlayabilirsiniz. Gelecek haftalarda "verimli çalışma"yla ilgili paylaşımlarımız devam edecek; hepinize başarılı bir dönem dilerim. |
9 Eylül 2011 Cuma
Öğrenmeye hazır mısınız?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder