Tatil bitti, zil çaldı |
28 Eylül 2009 Pazartesi |
aercan@bursahakimiyet.com.tr |
Zaman, güzel ve gönlümüzce geçerse bize kısa, biraz sorunlarla ve sıkıntılı geçerse de uzun gelirmiş; herkesin tatili gönlünce ve güzel geçmiştir umuduyla tekrar merhaba…
Bu köşeden sizlere seslenmek, sizlerle tekrar birlikte olmak beni çok mutlu etti. Yeni öğretim yılı heyecanı, beni de sardı okula başlarcasına… Okulun ilk günü bütün okullarda öğrencisinden öğretmenine, velisine hatta çalışanlarına kadar herkeste bir heyecan, bir telaş, dinlenmişliğin verdiği bir enerji vardır. Yazın görüşemeyen arkadaşlar sarmaş dolaştır okul bahçelerinde, yaşadıklarını bir solukta anlatıverirler birbirlerine. İlk derslerin verildiği törenler bittikten sonra yeni sınıflara girilir. Öğrencilerin gözlerinde bir üst sınıfa geçmiş olmanın mutluluğu vardır. Ardından gelişigüzel oturulan sıralarda, geçen yıl birlikte oldukları arkadaşlar aranır, göremedikleriyle ilgili meraklar başlar. Biraz daha geçince zaman, başka sınıflara, başka okullara gidenler fark edilmeye başlanır. Bir süre sonra, hangi dersimize hangi öğretmen gelecek merakı sarar o heyecan dolu yüreklere… Pürdikkat kapıya bakılır, her açılışında soluklar tutulur, gözler irileşir… Geçen yıldan tanıdıkları öğretmen girmişse içeri, hele bir de çok sevmişlerse onu, bir alkıştır kopar sınıfta, herkes mutludur. Bekledikleri gelmediği zaman da bir sessizlik, hayal kırıklığı sarıverir eylül sıcağı dolmuş sınıfa. Okul güzeldir, heyecanlıdır, sevgi ve muhabbet doludur sevgili öğrenciler, Sadece zaman ilerledikçe yorgunluklar artmaya; dersler, ödevler ihmallerle birlikte birikmeye başlarsa bu güzelliklerini görememeye başlarız. İlk günlerde kendimize, anne babamıza, öğretmenlerimize hatta arkadaşlarımıza verdiğimiz sözleri tutma konusunda karalılığımızı sürdüremezsek işte o zaman dayanılmaz, yorucu oluyor ve o güzellikleri yaşayamaz ya da farkına varamaz oluyoruz. Okulu sevelim, güzel ve zevkli taraflarını görelim hep; bize kattıklarını, katacaklarını düşünelim, ihmaller zincirlerini kıralım. Benim öğrencilerimde gördüğüm başarısızlık nedenlerinin en önde geleni “bu günün işini yarına bırakma” sözünün özümsenmemesindendi. Özellikle de ödev ve ders çalışma konusunda verdiğimiz sözleri ne pahasına olursa olsun tutalım. Hem kendimize saygımız artar hem de çevremizdeki insanlar bize saygı duyar. Yazın okuduğum kitaplardan birinde “bu günün işini bırakma hatta mümkünse yarının işini de bugünden yap” diye özetleyeceğimiz öneriler vardı. Bence de artık bu anlayışta olmak gerekiyor. Zaman zaten çok çabuk geçiyor, teknolojiyi bile hızla tüketen yeni nesiller olarak sizler, yarının dünyasında yer edinebilmeniz için yukarıdaki sözü kendinize rehber edinmenizde yarar var. Tüm öğrencilerimin ve öğretmen arkadaşlarımın yeni eğitim öğretim yılı kutlu olsun, gönüllerince geçsin… |
9 Eylül 2011 Cuma
Tatil bitti, zil çaldı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder