Çevre ve insan |
01 Haziran 2009 Pazartesi |
aercan@bursahakimiyet.com.tr |
Toplum bilimde çevre için; hayatın gelişmesinde etkili olan doğal, toplumsal, kültürel dış faktörler bütünlüğü denir.
Benim sözünü ettiğim çevre de öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi, velilerimizi ilgilendiren adına “okul”, daha da genişletirsek “eğitim” dediğimiz diş faktörlerdir.
Çevre bilinci, çocuğa önce ailede sonra okulda kazandırılması gereken bir kavramdır.
Çocuk, genç ya da yetişkin önce içinde yaşadığı, kendine en yakın ortamlardan sorumludur. Mahallesi, ili, ülkesi elbette ki dünya olarak yakından uzağa giden bir yol izlemeli.
Şöyle diyelim; evinin, bahçesinin temizliğine, şıklığına, düzenine ve güzelliğine dikkat etmeyen veya dikkat etmesinin gerekliliğine inanmayan ya da farkında bile olmayan biri için bırakın dünyanın, aynı ülkenin bir yerindeki aksama,düzensizlik, afet ne kadar etkiler, içinde hissederek olguyu ne kadar sahiplenir?
Bunun en belirgin örneklerini, okudukları okulun sınıflarında öğleden sonraları yerlere kağıtlarla dolduran öğrencilerde görebiliriz.
Bunun sebebini hep düşündüm “dışa vuramadıkları enerjilerini bu şekilde mi boşaltıyorlar!, bütün gün oturmanın sıkıntısından mı!, onları oturtan öğretmenlerden, okuldan alınmak istenen intikam mı!” diye; bilemiyorum ama bu türden davranışsal yanlışlıkları düzeltmek için öğretmenler ve okul idareleri olarak nasıl uğraştırıldığımızı biliyorum.
Bence bu davranışların sebeplerini, nasıl giderileceğini ilgili üniversitelerin ilgili birimleri araştırmalı, okullara bu anlamda yardımcı olmalı.
Saydığımız sebeplerden ya da başka sebeplerden dolayı sınıfında bu tür davranışlar sergileyerek mezun olan insanlar, yetişkin olduklarında yaşadığı kentte, bölgede dikili ağaçları kesmekte, ormanları yakmakta, atıklarını en yakın derelere,denizlere akıtmakta da bir sakınca görmeyeceklerdir.
Çevreci kuruluşların, çocukların özellikle lisede olduğu halde bu tür davranışlar sergileyen gençlerin bilinçlendirilmesi, bu davranışların giderilmesi üzerinde de çalışmalar yapmalarında fayda var.
Her aksamada okullarımızdaki eğitimin yeterince verilemediğine değinilir; ama “nasıl yardımcı olabiliriz, bize düşen görev de var mıdır?” diye sorulmaz.
“Dünya Çevre Günün”de de tıpkı diğer önemli günlerde olduğu gibi bu konular bir süre ele alınacak, tartışılacak sonra gündemden kaybolup gidecek. Oysa yaşadığımız ortam, çevre, dünyamız her zaman bizimle, böyle önemli konular için “gündemden düşmek” gibi bir durum olmamalı.
Yaşama geçmeyen bilgiler, düşünceler gerçek değildir. Ağacı kesmemek için evi yürüten Mustafa Kemal Atatürk’ün bu davranışından herkes dersini almalı; yeşil alanlar, doğa yapılaştırılmadan, para kazanma hırsına kurban edilmeden korunmalı gelecek kuşaklara olan sorumluluğumuz unutulmamalı.
///
Ne demişler?
“Bir yer düşünüyorum, yemyeşil,
Bilmem, neresinde yurdun?
Bir ev, günlük güneşlik,
Çiçekler içinde memnun.”
Ziya Osman SABA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder