Öğrenci davranışları |
08 Mart 2010 Pazartesi |
aercan@bursahakimiyet.com.tr |
Mesleğinin ilk yıllarında olduğu anlattıklarından belli olan bir meslektaşım, bana gönderdiği e postada, “Öğrencilerin sınıfta, ders esnasında saygı sınırlarını aşan davranışlar sergilediklerini, dersin işleniş akışını bozacak her türlü davranışlarda bulunduklarını, adeta bir öğretmenle değil de birbirleriyle konuşuyormuşçasına rahat ve laubali olduklarından” yakınıyor.
Hatta bu arkadaşım, öğrencilerin bu tarz yaklaşımlarından o kadar rahatsız olmuş ki gerekirse mesleği bırakabileceğini söylerken yine yazdıklarından bir özel okulda çalıştığını tahmin ettiğim bir başka meslektaşım da devlet okullarına geçmeyi planladığını, bunun için KPSS sınavlarına hazırlandığını belirtmiş. Öğrenciler arasında, bu tarz davranışların oluştuğunu, yaygınlaştığını duymak yıllarını bu mesleğe adamış biri olarak beni oldukça rahatsız etti. Ben, “saygısız” diye nitelendirebileceğim böyle davranışları, lise çağlarında ortaya çıkmaya meyilli olduğunu, o da öğretmenin sergilediği tutum ve koyduğu mesafeyle ilgili olabileceğini düşünürdüm her zaman. Ne var ki öğrencilerimizdeki, yanlış diye nitelendireceğim davranışların sergilendiği yaş grubu daha alt sınıflara kadar inmiş! Ne acı değil mi? Sürekli öğretmeni yargılayan, dersini dinlemeyerek ona en büyük haksızlığı yapan kişi ve kişiler, o anda sınıfta kendilerine bir şeyler öğretmek için çırpınan, işini iyi yapmaya çalışan bir yetişkin. Akşama kadar geçen süredeki çalışma ortamına bakın.. Ne onurlu insanlar ki öğrencilerine yararlı olmadıklarına inandıkları için okullarından ayrılmayı düşünüyorlar. Hepimizin zaman içinde bu tür davranışlar sergileyen öğrencilerin olduğu sınıflarda ders anlatmak için sağlığımızı dahi tehlikeye attığımız sınıfları olmuştur. Öğretmenlik; sabrın, özverinin,bana göre aynı zamanda mücadeleci olmanın da sembolü olan bir meslektir. Sınıfta bu denli insan onurunu zedeleyecek, insanda bıkkınlık yaratacak davranışlara katlanabilmek zordur. Acaba bu çocuklarımız, böyle davranışlar sergileyebilme cesaretini nereden ve kimlerden alıyor, bu hakkı onlara kimler veriyor? Bu okulların idare ve rehberlik birimleri, öğretmenlerimizin tespit ettiği bu öğrenciler için hangi önlemleri alıyor? Onlara yaptıklarının insani yönden ve kendi başarıları yönünden yanlış olduğunu anlatacak, doğruyu gösterecek psikolojik yardım ve destek sağlayıcı çalışmalar yapacak yetkili birimler ne yapıyor? Öğrenciyi odaya alıp ona bir iki bağırmak mıdır idarenin eğitimdeki yeri? Bazı okullarda olduğu gibi “korku” üzerine mi öğrenci davranışları ele alınmalı? “Artık öğretmenliğin de eski tadı kalmadı.” Bu cümleyi duymak içimi o kadar acıtıyor ki… Çalışırken de geçen seneki yazılarımda da söylediğim gibi, “Okullarımızda rehberlik servisleri daha etkin çalışmalı, hatta her okulun kendi bünyesinde bir psikoloğu bulunmalı.” Başta öğrenciler olmak üzere öğretmenler, okul çalışanları, veliler için … |
9 Eylül 2011 Cuma
Öğrenci davranışları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder