9 Eylül 2011 Cuma

İyi tatiller...


İyi tatiller


15 Haziran 2009 Pazartesi
aercan@bursahakimiyet.com.tr

İyi tatiller

-->
Sevgili okurlar, sizlerle birlikte olduğumuz süre içinde bilgilerimizi, birikimlerimizi, duygu ve düşüncelerimizi paylaştık.
Kendi adıma bundan dolayı çok mutlu oldum.
İlk yazımda bu paylaşımların bize çok şey katacağını söylemiştim, öyle de oldu.
Velilerimiz, evde çocuklarına nasıl davranması gerektiğini zaten biliyorlardı ama bir de benim ve uzmanların penceresinden baksınlar istedim; çocuklarına daha yararlı olabilmeleri için.
Öğrencilerimiz okulunu sevsin, ödev sorumluluklarını yerine getirirken daha bilinçli olsun istedim; başarılarına başarı katmaları için.
Okullarımız ve öğretmen arkadaşlarımız bir de benden okusun istedim var olan mesleki becerilerinin daha da artması için.
Bu isteklerimin gerçekleşmiş olması, sizlerden gelen güzel dönüşlerdir beni mutlu kılan.
Zaman zaman sizler bana yön verdiniz değineceğim konular için.
Bu daha da güzel oldu birlikte üretmenin kıvancı sardı içimi.
Artık tatile girme zamanı da geldi.
Her gün tatili yaşamak insanı mutlu etmez ama uzun bekleyişler sonrasında ulaşılan günler olduğu için hep çok severiz onu.
Şimdi o çok uzun eğitim öğretim yolunun yolcularının biraz dinlenmeye, soluk almaya, gönüllerinden geçen ama yapamadıklarını yapmaya zaman geldi.
/ / / /
Oku!
Okullar açıkken hepimiz zamanın olmamasından yakınırız.
Öğrencilerimiz ödevlerin, sınavların okumaya zaman bırakmadığını; biz yetişkinler de iş ve özel yaşamımızdaki koşuşturmalardan zaman bulamadığımızı söyler, kendimizi kandırır, etrafımızdakilerin de inanmalarını sağlarız.
Oysa kutsal kitabımızdaki ilk emrin ve birçok öğretinin ilk şartı okumaktır.
Okumama nedenlerimizden biri de ne okuyacağımızı bilememektir.
O zaman da kendimizle henüz tanışmamışız demektir.
Ben niçin okumuyorum, bunu kırmam için neler yapmalıyım, neler ilgimi çekiyor, nelere meraklıyım?
Sorularının yanıtlarını bularak başlayabiliriz kendimizi tanımaya.
Günümüzde ne okuyacağını bilememenin bir sıkıntı yaratması olanaksız; bu, açık seçik okumamak için bahaneler uydurmaktan ibaret bir durum.
Pek çok gazete, bankaların yayınevleri ücretsiz ya da kuponlarla veya çok düşük fiyatlarla dağıtırken hem gazete hem kitap okumaya teşvik ediyor ve sınırsız seçenekler de sunuyorlar.
Çocukluğumu geçirdiğim Anadolu kasabasında kendilerine ağabey dediğim akrabalarımızın Ankara’dan, İstanbul’dan gelişlerini dört gözle beklerdim.
Bu bekleyiş, onlara olan özlemimden çok sipariş ettiğim kitaplara duyduğum özlem ve merak olurdu.
Günümüzde ülkemizin her köşesinde istediğimiz türde kitaba ulaşmak zor değil artık.
SBS ÖSS derken hayatımıza yön veren sınavlar da geride kaldı.
Bu sınavların Türkçe sorularına dikkat ederseniz eğer, soru sayısı bazında baktığımızda paragraf dediğimiz okuduğunu anlama, anladığını yorumlama, metne göre doğruyu bulma şeklinde düzenlenmiş.
Her zaman söylediğim gibi diline, onun inceliklerine hakim olamayan, kendini başkalarına anlatamaz, karşısındakileri de anlayamaz.
Bu da bireysel ve toplumsal anlamda iletişimsizliğe, birbirini anlamamaya, kargaşaya… istenmeyen pek çok duruma götürür bizi.
Herkese, hepimize sağlıklı, neşeli, isteklerimizi gerçekleştirebildiğimiz huzur dolu tatiller dilerim.
Ziller hiç susmasın, çocuklarımızın hiçbiri okulsuz, kitapsız kalmasın dileklerimle…
Gelecek öğretim yılında yine bu köşede sizlerle birlikte olma, birlikte yeni bilgilere, yeni paylaşımlara yelken açma umuduyla şimdilik hoş ve mutlu kalın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder